28 Ağustos 2010 Cumartesi

Yılın Transferi: Ibra Milan'da

Guardiola'yla ters düşen ve gerekli saygıyı görmediğini düşünen Zlatan Barca'dan ayrılma kararı alarak Milan'la anlaştı.David Villa transferinden sonra Pep'in iyice sırt çevirdiği Ibrahimovic Avrupa'da tüm dengeleri sarsacak bir transfere imza atmış olacak.Çünkü hem Milan'ın hücum hattına inanılmaz bir güç katarak ligde ve Avrupa'da takımına katkı yapıp hem de Inter'in eski yıldızı olması sebebiyle ezeli rekabeti ve ligdeki çekişmeyi daha da alevlendirecek.Milan'ın yapması gereken tek şey Ronaldinho ve Pato'yu fiziksel olarak bir an önce hazır duruma getirmek olmalı şimdi.Çünkü Kevin-Prince Boateng'in orta sahada gerekli dinamizmi takıma katacağı düşünülürse hücumda Ronaldinho-Ibrahimovic-Pato forveti her takımı ürkütmeye yetecek düzeyde.İşin La Liga boyutuna bakarsak bence Mourinho şimdiden ellerini ovuşturmaya başlamıştır.Son yıllarda Barca'yı bir türlü durduramayan Real ve bunu yapması için takımın başına getirdiği Jose için artık Ibra tehdidi olmayacak.Barcelona şu anda her ne kadar mükemmel bir takım olsa da Zlatan'ın ayrılmasından sonra takımda 1,70'ten uzun forvet kalmadığı gerçeği de ortada.Evet Barcelona Villa - Messi - Pedro forvetiyle yine birçok takımı perişan edecektir ancak hücumun tıkandığı, farklılığa ihtiyaç duydukları anda artık Ibrahimovic'i bulamayacaklar.

Kötü Mirasçı: Inter 0 Atletico 2

Geçen sezon gelen treble'ın ardından Roma'yı da yenerek İtalya Süper Kupası'yla sezona başlamıştı Inter.Ancak ilk yarım saatlik Roma baskısı ve ardından gelen gol düşündürücüydü.Cuma gecesi kupa sayısını beşe çıkarmak için Monaco'daydılar bu kez.Ancak geçen sezonki o aç, hırslı, arzulu takımdan çok uzak bir görüntü vardı sahada.Sadece Eto'o, Lucio ve Cambiasso maçı umursar gibiydi.Elbette Benitez açısından da önemli bir testti.Mourinho'nun geçen sezon başarıdan başarıya koşan 4-2-3-1'ini bozarak Pandev'in yerine Stankovic'le başladı maça İspanyol.Muhtemelen Atletico'nun klasik 4-4-2'sinde Reyes ve Simao'nun kanatlarda kalacağını düşünerek göbekteki Raul Garcia - Assuncao ikilisine sayısal üstünlük kurmak istedi.Ancak artık düşüşe geçmiş Stankovic'ten verim beklemek büyük hatasıydı.Sırp oyuncu hem içeri girerek Maicon'u Dominguez-Simao ikilisine karşı tek başına oynamaya mahkum etti, hem de silik futboluyla takımın yaratıcılığını düşürdü.Maçın ilk bölümü hariç nerdeyse hiç etkili olamayan Inter'in karşısında elbette ki Atletico'nun hiç olmadığı kadar konsantre ve hazır gözükmesinin de payı büyük.Defansa yaptığı Godin takviyesi cuk oturmuş İspanyol takımı için.30'uncu dakikadan sonra kontrolü yitirmeye başlayan Inter ve dolayısıyla Benitez için golü yiyene kadar hiçbir hamle yapmaması endişe vericiydi.Halbuki Pandev ikinci yarının başında oyuna dahil olabilir, baştan sona kötü oynayan Milito'nun yerine Eto'o forvetin ortasına Biabiany soluna geçebilirdi.Ancak Benitez'de takımı gibi olan biteni izleyince kaybetmek kaçınılmaz oldu.Rafa'nın maçtan sonraki futbolcuların yorgun ve tam hazır olmadığını belirtmesi umarım mazeret üretmek amaçlı değildir ve umarım Chivu ile Stankovic'in artık ilk onbir oyuncuları olmadığını anlamıştır.

27 Ağustos 2010 Cuma

Inter Süpürdü

UEFA'nın 1998'den beri dağıttığı ödüllerin hepsini bu yıl Inter'li oyuncular kazandı.En iyi kaleci Julio Cesar, iyi defans Maicon, en iyi orta saha Sneijder, en iyi forvet ve en iyi oyuncu Diego Milito seçildi.Kalede Cesar'ın en büyük rakibi Casillas'tı.Ancak hem Şampiyonlar Ligi'nde hemde ligde zaman zaman hatalı goller yiyen İspanyol kalecinin performansı Julio'nun gerisindeydi.Defansta Maicon, Lucio, Pique adaylar olarak belirlendi.Pique'nin hem Barca'da hem İspanya'daki müthiş çıkışı, Lucio'nun Inter'de yeniden doğuşu takdire şayandı ancak Douglas Maicon hücumcu bek sıfatını bu sezon başka bir boyuta taşıdı.Asist yaptı, goller attı, onun karşısında oynayan forvetler sürekli etkisiz kaldı.Sağ kanadı boydan boya kullanan Maicon dünyada mevkisinin en iyisi olduğu gösterdi.Dani Alves bile yanında çakma gibi kalıyordu.Orta sahada en iyi Sneijder seçildi ancak muhteşem sezon geçiren Xavi'de kazansa kimse itiraz etmezdi.En iyi forvet ödülü Diego Milito'nun olurken Messi'nin toplamda attığı 47 gol Barca Avrupa Finaline çıkamadığı için Arjantinli yıldıza yetmedi.En iyi futbolcu ödülü biraz sürpriz bir şekilde yine Milito'nun olurken sanki burada Messi'nin hakkı yendi.Tamam Milito Inter'e kupaları getiren tüm finallerde skor yaptı ancak sezon boyunca inanılmaz işler yapan Leo bu ödülü almalıydı.

Fabio Quagliarella Juve'de

Bu yaz transferde durmak bilmeyen Juventus son olarak Quagliarella ile anlaştı.Diego'yu Wolfsburg'a satan Juve, Del Neri'nin kafasındaki 4-4-2 için uygun olan ikinci forvet mevkisini 27 yaşındaki İtalyan golcüyle dolduracak.İdeal kadroda Amauri ile birlikte görev yapması planlanan QuagliGol, Brezilya asıllı futbolcunun sakatlanmasıyla yaklaşık 1 ay forvetin en ucunda oynamak zorunda kalabilir.

Mascherano Barca'da

Uzun süre önce Inter'e katılmak istediğini açıklayan Arjantinli ön libero 4 yıllığına Barcelona'yla anlaştı.Liverpool'un 30 milyon Euro olarak belirlediği bonservis bedeli sonrası Inter geri adım atmıştı.Ön libero mevkisinde Cambiasso, Mariga ve genç Obiora'yı elinde bulunduran Inter için gereksiz bir hamle olurdu Mascherano.Zanetti ve Stankovic'in de gerektiğinde o bölgede oynayabileceği gerçeği varken sadece defans yapabilen Mascherano için Inter'in istekli oluşu da anlamsız gelmişti hep.Inter Mascherano değil ama Cambiasso - Sneijder arasındaki mesafeyi daraltan, geçen sene Motta'nın zaman zaman çok iyi yaptığı işi oynayabilecek bir oyuncu alsaydı çok iyi olurdu.(Bkz. Schweinsteiger)Ama 2012 Uefa kriterlerini kafaya takmış Moratti bu yaz varyemezi oynamak zorunda kaldı biraz.
Oyuncunun kesinlikle Liverpool'da kalmak istemediğini açıklamasının ardından fiyat kıran İngiliz ekibine Barcelona'nın 20 milyon civarında bonservis ödemesi bekleniyor.

16 Ağustos 2010 Pazartesi

Kevin-Prince Boateng Milan'da

Milan 23 yaşındaki oyuncuyu kadrosuna kattı.Alman pasaportuda bulunan Prince, Dünya Kupasında Alexis Sanchez ve Sergio Ramos'la birlikte en enerjik oyuncular arasındaydı.Müthiş güçlü, hırslı ve korkusuz bir futbolu olan Boateng'in gelişime de açık olması en büyük avantajı.Hücumda kanatlarda ve orta sahada hücuma dönük oynayabilen Prince zaman zaman kaybettiği kontrolünü dizginleyebilirse bu sezon Milan'a çok katkı yapar.

14 Ağustos 2010 Cumartesi

Pause # 39


Tyler Durden: In the world I see - you are stalking elk through the damp canyon forests around the ruins of Rockefeller Center.
You'll wear leather clothes that will last you the rest of your life.
You'll climb the wrist-thick kudzu vines that wrap the Sears Tower.
And when you look down, you'll see tiny figures pounding corn, laying strips of venison on the empty car pool lane of some abandoned superhighway.


01:41:41 - Fight Club (1999)

Açılın Yeni Bir Yıldız Doğuyor: Felice Natalino

Beni son zamanlarda hiçbir genç futbolcu bu kadar kısa sürede etkilememişti.Milan karşısında Maicon'un yerine oyuna giren Natalino, 30 dakikada nasıl bir futbolcu olacağının sinyallerini fazlasıyla verdi.Hamle zamanlaması, sezgisi, oyun bilgisi, rahatlığı ve iyi kullandığı ayaklarıyla ileride adından sıkça söz ettirecek Natalino.Maicon'dan sonra Inter, sağ kanadını bu çocuğa teslim edebilir rahatlıkla.Şu anda 18 yaşında, 1,85 boyunda olan genç İtalyanın bonservisinin yarısı için Inter 2 sene önce 1,2 milyon Euro ödemiş ki bu İtalya içinde 16 yaşındaki bir çocuk için ödenen en yüksek ücret.Bu zayıf, yakışıklı çocuk fiziğini geliştirip daha da güçlendiğinde Davide Santon'dan bile daha büyük etki yapabilir Italya'da...

TIM Trophy Inter'in

Her sene düzenlenen geleneksel Tim Trophy bu senenin kupa canavarı Inter'in oldu.Sezon öncesi takımlar hakkında çok aydınlatıcı olmasa da kısa bilgiler vermesi açısından önemli olan turnuvada birkez daha gözüktü ki Milan ve Juventus'un şu anki kadro yapılarıyla bu sezonda Inter'i yakalamaları çok çok zor.İlk maçta klasik 4-4-2 oynayan Juve karşısında kontrolü tamamen elinde bulunduran Inter, Sneijder'in harika golüyle rakibini geçti.Milan karşısında ise genç yıldızlarına şans veren Inter geleceğinin garanti altında olduğunu gösterdi.Orta sahada sabit ön libero oynayan Nwanwko Obiora, sağbek Felice Natalino ve tabi ki Brezilyalı Philippe Coutinho en dikkat çeken isimlerdi.Bu arada Amantino Mancini'den bir an önce kurtulmamız gerektiğide açıkça ortada.Üçe beşe bakmadan bi takıma kakalamak lazım bu gereksizi.

Ve Bela Gitti!!!

Sonunda beklenen oldu ve sezon içinde önce Milan forması giyen, sonra Barca maçı sonunda Inter formasını yere atan Balotelli, Italya'dan ayrıldı.Bonservis bedelinin 30 milyon Euro olduğu söyleniyor ki bence müthiş bi rakam.Elbette ki her gönderilen genç oyuncuda büyük bir risk olduğu gerçeği de var.Roberto Carlos, Pirlo gibi yanlış kararlar sonucu gönderilen oyuncular sonrası Inter yönetimi pişmanlık duymuştu.Balotelli'nin City'de aynı başarıyı yakalayıp yakalayamayacağı soru işareti olarak kalacak şimdilik.Balotelli'nin yeteneğiyle yaşının en önde gelen isimlerinden biri olduğu tartışılmaz.İlk önemli çıkışını 2,5 sene önceki Juve maçında attığı iki golle yapmıştı Mario.İnanılmaz fiziği, müthiş şut yeteneği, duran toplardaki başarısı ve kendine güveniyle zaman zaman oldukça etkili maçlar da çıkarttı Inter kariyerinde.Ancak tüm bunların yanında bir gün dünyanın en iyi futbolcusu olma hedefindeki biri için olumsuz özellikleri de hiçte az değil.Bir kere bildiğin kafadan rahatsız Balo, antipatik, huzur bozan, coşkuyla oynayamayan bir futbolcu.Kopuk kopuk oynaması, yardımlaşmadan uzak oluşu, aşırı top kaybıda diğer eksileri.Sonuçta Inter'de daha fazla kalması imkansızdı.Alınan para, onun yerine alınan Biabiany düşünüldüğünde Inter için karlı bir alışveriş oldu bu ayrılık.

9 Ağustos 2010 Pazartesi

Pause # 38


Tony Montana: Me, I want what's coming to me.
Manny: Oh, well what's coming to you Tony?
Tony Montana: The world chico...and everything in it!

0:41:13 - Scarface (1983)

1 Ağustos 2010 Pazar

Inter 3 - Manchester City 0

Bu yıl Amerika'da oynanan Pirelli Cup'ta Inter, transfer şampiyonu Manchester City'yi 3 golle geçti.Benitez yönetiminde ilk maçında oldukça alternatif bir kadroyla oynamasına rağmen baştan sona üstün gözüktü.Sahaya; Castellazi - Zanetti, Materazzi, Cordoba, Chivu - Cambiasso, Mariga, Obi, Coutinho, Obinna - Pandev düzeniyle başlayan Inter'in, ilk maçı olmasına karşın oldukça istekli, diri olması sevindirici.Hiçte hazırlık turnuvası değil de puan mücadelesi gibi başladı maç.Pandev'i durdurmakta zorluk çeken City defansı, başta Kompany olmak üzere kasaplığa başlamıştı ki, oynadığı süre içinde Inter'e pek katkısı olmayan ve takımdan gönderilmesinin ne kadar doğru olduğu bir kez daha görünen Viera, Materazzi'ye dirsek atınca kızardı.Çok merak ettiğim genç Brezilyalı Coutinho'yu da ilk kez canlı izleme şansı bulduğumuz maçta, yetenekli oyuncu tekniğini ve oyun zekasını gösterdi.Ancak şu anki fizik gücüyle uzun süreler alması biraz zor görünüyor.Cambiasso ve Mariga'yla göbeği tutan Benitez, Pandev'in arkasına dizdiği Coutinho, Obi ve Obinna üçlüsünden sürekli hareketli oynamalarını istemiş anlaşılan.Quaresma'nın ayrılmasından sonra kadroda yer bulma ümidi artan Obinna istekli oyunuyla ilk golü bulurken, ikincisini de Lescott'un kendi kalesine atmasını sağladı.18 yaşındaki solbek Biraghi'nin sağ ayağıyla attığı müthiş golle üç farkı yakalayan Inter, diğer gol pozisyonlarını değerlendiremeyince maçta bu skorla bitti.İlk maç itibariyle dikkat çeken noktalar, takımın sürekli ayağa oynamak istemesi ve golü düşünmesiydi.Ayrıca geçen sezon gelen başarının tüm takıma özgüven sağladığı da açık.Bu özgüven ve istek bu sezon da devam ederse Italya'da Inter'in önünde durmak yine zor olacak gibi.