30 Kasım 2010 Salı

Pause # 46



Tyler Durden:It's only after we've lost everything that we're free to do anything.

01:04:00 - Fight Club (1999)

Acımasızlar: 5 - 0

Gerçekten beklediğimize değdi El Clasico.Futbol resitali verdi Barca.Dünyanın açık ara en iyisi olduğunu gösterdi.Ezdi geçti Real Madrid'i.Daha 5. dakikada Messi'nin müthiş vuruşu direkten döndü.Mourinho'nun Benzema, Di Maria, Ronaldo, Özil gibi sadece hücum etmeyi bilen 4 futbolcuyla Barca'yı çökertme planı elinde patladı.Mourinho'ya karşı extra motive olan Barcelona'nın bir takıma neler yapabileceği görüldü dün gece.Sağ kanatta Pedro, sol kanatta Villa karşılarındaki Marcelo ve Ramos'u perişan ettiler.Busquets ilk yarı boyunca tek top kaybı yapmadan oynadı.Xavi, Iniesta bilindiği gibiydi.Bu maç için çok hafif kalan Khedira ve Mesut'un yanı sıra sürekli ağır kalan Alonso'ya karşı Barca orta sahası istediğini yaptı maç boyunca.Real defansı öne çıkıp rakibi sıkıştırmaya çalıştığında sürekli arkaya top attılar.Messi'nin kale önünde fazla dolaşacağını düşünen Real'e Arjantinlinin sürprizi geriye çekilip attığı müthiş paslar, Villa'ya yaptığı asistler oldu.Mourinho'nun orta sahaya Lass takviyesi falanda fayda etmedi.İkinci yarı 4-0'ı yakalayan Barcelona en iyi bildiği işi yapıp topu müthiş dolaştırmaya tekrardan başlayınca Real'in işkencesi büyüdü.Çaresizlikten atılan kasti tekmeler, gole giderken elle kesilen pozisyonlar hakemin Real'e acımasıyla sarı kartla geçiştirildi.Bu Real Madrid için dünkü maçta sevinecekleri tek nokta olmalı.Çünkü 60'lı dakikalarda çıkacak muhtemel kart maçın rahatça 9'a 10'a gitmesini sağlardı.Bojan ezdiği topların sonunda nihayet bir işe yarayıp Jeffrén'e golü attırdı da 5-0 tokatı Real'e yetti.Maç sonunda insanlıktan çıkan Ramos'un attığı tekme Madrid'li futbolcuların bozulan psikojilerini gözler önüne serdi.Aldığı tekme sonrası hafif sekerek oyundan çıkan Messi'nin gülümsemesi aradaki büyük farkı gösteriyordu.Bu maç sonrası Real Madrid ne yaparsa yapsın Barca'nın gerisinde olduğunu bilecek.Barcelona ise başına büyük bir sakatlık veya şanssızlık gelmezse bu istekle oynadığı takdirde ortalığı yakıp yıkmaya devam edecek muhtemelen.Peki bu maçı gördükten sonra kim Spor Toto Süper Lig için para ödeyip, maç izleyecek o da ayrı bir konu.

29 Kasım 2010 Pazartesi

En İyi Kim!

Tüm dünyanın beklediği maça iki saatten az kala her futbol izleyicisi gibi bende de heyecan artmakta.Maçın her seneki buluşmalardan farkı iki takımın şu an açık ara dünyanın en iyi, en formda iki takımı olması.Inter, Milan, Chelsea, Manchester hepsi bu iki takımın gerisinde bu sezon.Dünyanın en iyi iki futbolcusu Messi, Ronaldo kapışmasının yanında Xavi-Iniesta'lı Barca'ya karşı nihayet kafa tutacak bir kadro yakalayan Real ve özellikle Mourinho'nun da bulunması bu maçı unutulmaz kılacak.Aklımdan 2-1 Barca galibiyeti geçmekte.

Günün Sözü


''Bunlar komik adamlar''
Sergen Yalçın (Futbol Pazarı'nda Galatasaray orta sahasının yetersizliğini anlatırken)

27 Kasım 2010 Cumartesi

Pause # 45


Mike: Christof, let me ask you;
Why do you think Truman has never come close to discovering the true nature of his world, until now?

Christof: We accept the reality of the world with which we are presented. It's as simple as that.

1:06:10 - The Truman Show (1998)

25 Kasım 2010 Perşembe

Nihayet Galibiyet

İki devrenin de benzer şekilde geçtiği bir maç oldu.Her iki devrenin ilk 25 dakikası önde baskı, pres sonucu gelen topa hakim olma ve yakalanan pozisyonlar.Kalan 20 dakikada rakibin gelen pozisyonları.Milito'nun yokluğunda Pandev'i hücumun ortasında deneyen Benitez için alınacak kötü sonuç kovulmak demekti muhtemelen.Maçta sık sık gerginliği yüzüne yansıyan İspanyol teknik adam ve üzerindeki Demokles'in kılıcı Moratti görüntüye geldi.Defansta Milan maçından sonra birkez daha Materazzi'yi kullanarak iyice risk alan Benitez, Matrix'in sırıtması sonucu sıkıntılı dakikalar geçirirken, takımın kaleyi 25'ten fazla yoklaması olumlu işaretlerinden biriydi.Biabiany nihayet olumlu bi futbolla pozisyonlar yaratmayı becerdi yumuşak Twente savunması karşısında.Sneijder direkten dönen frikiği ve yararlanamadığı iki net pozisyonla şanssızlığını yine kıramayan isimlerden olurken, Pandev'in ne zaman gol atacağı hala merak konusu.Neyse ki Cambiasso önünde bulduğu topu güzel bir vuruşla ağlara yollayarak galibiyeti getirdi de Benitez'i şimdilik kurtardı.Esteban'ın golden sonraki sevinci tıpkı geçen sezon Chelsea galibiyetini getirdiği anları yaşattı.Kendine güveni kaybolduğu gözlenen takımın acilen transfer dönemini beklediği ortada.İlk yarının sonlarında verilen net pozisyonların golle sonuçlanmaması, maçın sonlarına doğru Landzaat'ın direği bulan plasesi korkulu rüya görmeyi ve muhtemel protestoları da şimdilik RAFA kaldırdı...

23 Kasım 2010 Salı

Son Aday Bielsa

Benitez'in felaket performansı sonrası koltuğuna her gün yeni adaylar gösterilmeye devam ediyor.Spaletti, Capello, Leonardo, Simeone'den sonra Arjantinli Marcelo Bielsa Inter Teknik Direktörlüğü için adı geçen son isim.Şili'ye Dünya Kupası'nda oynattığı müthiş, belki de aşırı cesur futbolla Bielsa herkesin beğenisini kazanmıştı.3 yıl Şili'yi çalıştıran Bielsa'nın favori sistemi 3-4-3.Bol paslı, sürekli atak yapmayı düşünen, kanat bindirmeleri ve bütün oyuncuların hücuma katılmasıyla İspanya'ya karşı bile saldırmıştı çokta üst seviye olmayan Şili kadrosuyla Bielsa.Takımdaki Arjantinliler de düşünüldüğünde iyi bir seçim olabilir Moratti için.Ama önce Benitez'in son demlerini de tüketip bu haftada kötü sonuçlar alması lazım.

Tuz, Biber

Pazar günü Chievo maçındaki tek olumlu şeyin Eto'o'nun attığı kafanın hakemin gözünden kaçarak kırmızı görmemesi olduğunu düşünmüştüm.Bugün bomba patladı, Eto'o'ya 3 maç ceza çıktı.Takımda kaleyi bulan tek adam 2010'da Inter formasıyla bir daha Serie A maçına çıkamayacak.(Dünya Kulüpler Kupası nedeniyle bazı maçları ertelenecek Inter'in)

22 Kasım 2010 Pazartesi

Kriz Devam Ederken

Oyun anlamında değişen hiçbirşeyin olmadığı deplasmandı Chievo maçı.Kısa süreli tempo sonucu Pandev'le yakalanan pozisyon direkten dönünce bu maçtan da istediğini alamayacağı anlaşıldı.Bir tek Pelissier defansı hırpalamaya yetti.Santon'un uyuduğu pozisonda kafayla golü de buldu Pelissier.Eto'o'nun Chievo'lu Cesar'a attığı kafa sonucu kırmızı görmemesi Inter'in şansıydı.İkinci yarıda kötü zemininde etkisiyle istediği pozisyonlara giremeyen Inter, tehlikeli kontralarla gelen Chievo mücadelesi devam etti.Benitez Nwankwo'dan, Alibec'ten, hatta sürgündeki Mancini'den bile medet umdu ikinci yarı ancak beklenen gol çok geç ve alışıldık bir isimden geldi.Müthiş solosunu plaseyle bitiren Eto'o.Bu mağlubiyetle lider Milan'ın 9 puan gerisine düştü Inter.Bu son 5 senedeki en kötü tablo.Ayrıca son 9 lig maçında 1'den fazla gol atamadı takım.Bütün bu olumsuzluk Benitez'in koltuğunu iyiden iyiye sallıyor.Moratti'nin devre arasına kadar sabredip sabretmeyeceği en büyük merak konusu şimdi İtalya'da.Inter puanları dağıtırken rakipleri hızla tırmanışa geçti.Juve Krasic'in etkili oynadığı maçta Genoa deplasmanından 2 golle döndü.Orta sahada Melo - Aquilani ikilisi iyice oturdu Juve'de, sağda Krasic, solda Marchisio ileride Quagliarella'nın da yeri garanti olacak bundan sonra.Kadroya yapılacak forvet takviyesi ve daha iyi kanat bekleriyle Buffon'un da dönüşü düşünülürse ikinci yarı tırmanışına devam eder Juventus.Napoli Lavezzi'nin müthiş oynadığı Cavani'nin gollerine devam ettiği haftada 4 golle kazanıp 3. sıraya tırmandı.

21 Kasım 2010 Pazar

Pause # 44


Tyler Durden: You don't know where i've been Lou!
You don't know where i've been...


01:13:48 - Fight Club (1999)

Ibra'nın Sırtında

Serie A'da 13. Hafta daha pazar maçları oynanmadan Milan'ın liderliğiyle geçildi.Elinde bu kadar büyük hücum potansiyeli bulunan bir takımın bu kadar kötü oynaması şaşırtıcı.Son maçlarda çift forvet arkası 4 sabit orta sahayla oynayan Milan adeta Ibra'nın eline bakmakta.Defans kurgusunu Nesta - Silva ikilisiyle sağlama alan Allegri yetersiz kanat bekleriyle çağdışı oyun anlayışıyla İsveçlinin yarattığı gollerle şu anda istediği yerde.Zlatan dün de Fiorentina karşısında şapkadan tavşan çıkarıp müthiş bi gol attı.Tıpkı Mancini zamanındaki Inter'i anımsatan Milan'ın Ibrakadabra'nın maç kaçırması durumunda nasıl hücum yapacağı şu anda muamma.Roma sakatlarının iyileşmesiyle ritmine girmiş durumda.Spaletti'nin mirası ayağa pas oyununu maçın büyük bölümünde hala sürdüren Roma; Menez, Vucinic, Borriello'nun sırayla rol aldığı maçlar sonucunda zirveye de yaklaşmış durumda.Greco ve Simplico'nun formayı kapması orta sahasına dinamizm getirdi.Tek sorunları güzel futbollarını henüz 90 dakikaya yayacak güçte olmamaları.

20 Kasım 2010 Cumartesi

Cop Out

Son zamanlarda artık alışılagelmiş hale gelmeye başlayan fırlama siyahi polis ile olgun beyaz polisin maceralarının anlatıldığı Cop Out basit konusunun yanında vasatın üstü esprileriyle sıkılmadan izleniyor.Seann William Scott'ın da kaçık bi hırsız rolüyle katkı yaptığı filmde Tracy Morgan'ın Monster Ball'daki Halle Barry taklidi görülmeye değer.

10. İsim Coutinho

Bu sezon revire dönen Inter kadrosunda son olarak Coutinho'nun da sakatlığı nedeniyle 2 ay oynayamayacağı açıklandı.Herşey kötü gidiyor, Benitez beklentileri karşılayamıyor hepsi tamam da bu kadar sakat oyuncu hangi takımda olsa o takımın etkilenmemesi imkansız.Sakat listemizden nerdeyse kadro yapmak mümkün: Julio Cesar, Maicon, Materazzi, Chivu, Motta, Mariga, Muntari, Coutinho, Milito.

4 Kasım 2010 Perşembe

Pause # 43


John Doe: Wanting people to listen, you can't just tap them on the shoulder anymore. You have to hit them with a sledgehammer, and then you'll notice you've got their strict attention.

01:38:24 - Se7en (1995)

RESPECT: 70

Mourinho'ya ilk maç öncesi sorulmuştu.Pato, Ibrahimovic, Robinho, Ronaldinho gibi isimlere sahip Milan'ın hücum hattından çekinip çekinmediği.Jose'nin cevabı şaşırtıcıydı.''Hepsi tamam da Inzaghi oynarsa, başımız belada'' demişti.Dün adeta birkez daha kanıtladı bunu yaşlı kurt.Tüm kariyeri boyunca futbol stilinden hiç hoşlanmadım Inzaghi'nin.Adam geçemez, şut atamaz, tekniği göze hoş gelmez, fiziğiyle zorlayamaz.Ama ben bu kadar gole aç bir oyuncu görmedim.Maç seçmeyen, ne zaman oyuna girse - atsa her golde yaşadığı çılgınca sevinciyle akılda kalan bu adam, 37 yaşında hala birşeyleri kanıtlamanın mücadelesinde.Kilo almıyor, yavaşlamıyor, gol atma arzusu eksilmiyor.Sezon başı Barcelona'ya attığı golle ağızları açık bırakan Süper Pippo, dün Real ağlarını iki kez sarsarak Avrupa Kupalarındaki 70. golüne ulaştı ve Raul'la beraber zirveyi paylaştı.Gerçekten saygı duyulası bir adam Inzaghi.

Milan 2 Real Madrid 2

İki zıt karakterli teknik direktörün takımları arasında sadece fizik değil anlayış farkı da açıkça gözüktü.İşine kimseleri karıştırmayan Mourinho'nun Real'i, çalışan, araştıran, kazanmak için doğruları yapan ekipti.Berlusconi'nin kuklası görünümündeki Allegri ise yıldız isimlerine bel bağlamış, organize olamayan taraftı.Öyle ki geçen sezon Leonardo'nun 4-3-3'ünde hücumun solunda çok iyi maçlar çıkaran Ronaldinho, sezon başı Berlusconi'nin isteğiyle ikili forvetin arkasına geçtikten sonra, bu maçtan önce de yine Berlusconi'nin ''Real'i yenmemiz için Ronny'nin oynaması şart'' ikazını alınca hazır olmamasına rağmen apar topar sahaya sürüldü.Son maçlarda hiçte fena olmayan Robinho kesik yemiş oldu böylece.Evet Milan'ın hücumu Ronaldinho-Pato-Ibrahimovic isimleriyle kağıt üzerinde çok güçlü ancak Pirlo ve Gattuso artık 3 sene önceki oyuncular değiller.Bunun sonucunda her maçta tekrarlanan orta sahadan gerekli desteğin verilememesi, Chievo'ya, Catania'ya karşı dahi uzun süreli baskı kuramayan Milan'ın doğal olarak Real'e karşı da hakimiyeti eline alamamasını sağladı.Khedira ve Alonso'nun dönen tüm topları topladığı orta saha mücadelesini kazanan Real aradığı gole ilk yarının sonunda Higuain'le ulaştı.İkinci yarıda toparlanan Ibrahimovic'in etkisiyle biraz top tutmaya çalışan Milan'ın imdadına, ayakta duramayan Ronaldinho'nun yerine ortalığı karıştırsın diye giren Inzaghi yetişti.Gerçekten de bekleneni yaptı.Önce Ibrahimovic'in kötü ortasını Inzaghi telaşıyla elinden kaçıran Casillas'ın hatasını affetmedi.Daha sonra Gattuso'nun pasında ofsaytten ikinciyi attı.Golden önce de kendisine iki faul yaptırdı, tribünleri hareketlendirdi.Milan haketmediği galibiyeti alacaktı ki Mourinho sahne aldı.Oyuna soktuğu iki oyuncudan Benzema asisti yaptı, 94'te Leon eşitliği sağladı.Maçtan geriye kalanlar Real'in bu sezon sonuna kadar gidebilecek kapasitede olduğu, Milan'ın ise her kulvarda işinin çok çok zor olduğuydu.

3 Kasım 2010 Çarşamba

Pause # 42


Donnie Brasco: All my life I've tried to be the good guy, the guy in the white fucking hat. And for what? For nothing.
I'm not becoming like them; I am them.


01:48:11 - Donnie Brasco (1997)

MACHETE: Rodriguez&Mexico vs. America

Yıllardır sabit kötü adam rolüne yapışmış Danny Trejo'ya baş rol verip ondan kahraman yaratma fikri Grindhouse: Planet Terror'da iyi bi espri olarak kalmıştı akılda.TV'de gözüken Machete fragmanı klasik Amerikan aksiyonlarına göndermesiydi Rodriguez'in.Ancak bunu bütün bir filme yayma fikri ancak onun uçukluğunda bir yönetmenden beklenirdi.Başından
ne olduğunu belli eden film Trejo'yu halk kahramanı olarak alırken onun Amerika'ya ve sınır politikalarına karşı olan amansız ve absürd mücadelesini anlatıyor.Başta De Niro olmak üzere karikatürize edilmiş karakterlerle nerdeyse tüm Amerika nefretini sunan Rodriguez, tüm film boyunca elinde satırla dolaşan kahramanının bitmek tükenmek bilmeyen enerjisiyle kendince tüm kalıpları altüst ediyor.Evet bu kez karizmatik Amerikalı yerine çirkin Meksikalı başrolde.Güzel kızları götüren, yeri geldiğinde onlarca kişiye karşı savaşan, belediye başkanının, hatta CIA'in kirli çamaşırlarını döken yine Meksikalı.Artık gittikçe sıkan Desperado numaralarını da filmin sonuna serpiştiren Rodriguez'in, bir yandan eğlenip, bir yandan para kazanması, bunun yanında olur olmaz her Amerikan karşıtı şeye alkış tutmaya meraklı sinema seyircisini de yanına alıp kendi ülkesinin milliyetçiliğini de yaparak amacına ulaşması iyi hoş kendi açısından tabiki.Ama iyi film izlemek derdinde olanlar için Kurtlar Vadisi, hatta yer yer Battal Gazi tadı veren iki saate yakın sabun köpüğü, Rodriguez'in kariyerinde umarım Sin City gibi başyapıtlar için para kazandığı filmlerinden biri olarak kalır.Ama Rodriguez bu, Machete'ye devam filmi yapıp abartabilir de.İsim aramasına da gerek yok bu kafayla ''Viva la Mexico'' deyip işin içinden çıkar.

Serbest Düşüş

Haftalardır beklenen bir mağlubiyetti bu.Umarsızca geçirilen transfer dönemi sonunda takviye yapılmadan başlanan sezonun sıkıntılı geçeceği Atletico'yla oynanan Süper Kupa finalinde sinyallerini vermişti.Üstüste gelen sakatlıklarla özellikle orta sahada sorun yaşayan takım haftalardır idareten oynuyor açıkçası.Benitez'le Mourinho arasındaki en temel farkın ne olduğunu anlamak içinse geçen sezonki Inter ile bu sezonki Real'i izlemek kafi.Kazanma hırsı, her maça ayrı motivasyon, fiziki direnç ve mücadele coşkusu Milano değil Madrid semalarında esmekte artık ne yazık ki.Benitez'in daha çok ayağa oynama artısı da sabit fikirleriyle önemini yitirmiş gözüküyor şimdilik.Hala Santon yerine Chivu'da ısrar etmesi de kanıtı.Cagliari ve Genoa deplasmanlarında pek birşey oynamadan alınan galibiyetler sonrası Eto'o dışında konuşulacak pozitifliğin bulunamaması dünkü mağlubiyetin habercisiydi.Genoa'lı Mesto karşısında bile zor durumlara düşen Maicon'un, ilk maçın da yıldızı Bale karşısında rezilleri oynaması da sürpriz değildi.Gerçekten geçen sezon fırtına gibi esen Maicon'a ne oldu bu sezon.Afrika'dan döndüğünden beri kendisi değil silüeti var sanki sahada.Tüm kulvarı canavarımsı gücüyle kateden Douglas Maicon yaz döneminde Real'e gitme arzusunu belirtmişti.Maicon ve Milito'nun Real'e satılıp yerlerine Bale, Benzema, Schweinsteiger transferlerini isteyen Gabriele Oriali'nin 2001'den beri yürüttüğü görevinden ayrılması takımdaki iyi gitmeyen işlerin önemli noktasıdır bence.Yoksa ilk maçta 15 dakikalık bir tempoyla dağılan Tottenham'ın dünkü maçta son şampiyonu mağlup etmesi bu arızaların sonucu.Hızına yetişilemeyen Gareth Bale'in kuşkusuz geçen sezonki bildiğimiz Maicon'a bu kadar üstünlük sağlayamayacağı da diğer bir gerçek.Geçen sezon finale kadar uzanan toplam 13 maçta 8 gole izin veren savunma şimdiden 4 maçta 8 golü yemiş durumda.Hücum son maçlarda olduğu gibi Sneijder ve Eto'o'nun ayaklarına bakıyor.Bir türlü devreye giremeyen Biabiany, artık orta saha oynaması zor görünen Zanetti, inişli-çıkışlı performansıyla Lucio ve tıpkı Maicon gibi bu sezon tempoları düşen Milito ve Pandev'de düşünüldüğünde ara transfere kadar en az hasarla geçirmek lazım bu dönemi.Kadrodaki Muntari, Suazo, Mancini, Rivas gibi gereksizlerin temizlenip özellikle Şampiyonlar Liginde de faydalanabilicek Alexis Sanchez tarzı genç dinamik oyuncularla takviye yapmak gerekiyor kadroyu.Aksi halde geçen sezonki başarılar tatlı bir anı olarak kalacak.